Epigraf, Uzak Ülke projesinin elemanıdır

Gömmeden önce biraz gezdirin beni. | Cemal Süreya

Uso'ya. İki topal / Bilgehan Demir


Mesel de ondan kalmadır:
Bir topal vardı ki
Sağ topalı derlerdi
Bir topal vardı ki
Sol topalı derlerdi.
Birbirin görüp aşka düştüler.
İtikatları o idi ki
Tanrının diğer kulları
Tam topaldır.
Çün iki ayağın da topal olıcak
Aksamazsın.
Topal Kulı, Hulki Aktunç.


Beyoğlu'nun İstiklal'de herkes onu "Tazı" olarak bilir ve de öyle
çağırırdı. Asıl adı kimsede saklı değil, emanet çoktan unutulmuş, yitmiş.
Aşağıdan, tünelin oradan başlardı hareketine, gittikçe hızlanan. Ağarmış, uzun
saçları var idi ensesine değen, koşuşunda rüzgarda uçuşan. Bir un çuvalından
çıkmış gibi beyazdı teni, çoğu zaman üzerinde eski bir pantol, bir de atlet
yaşardı. Yaşsızdı. Adsızdı. Ondan hızlı koşan bir kimse bulunmazdı.

Aşağıdan, tünelin oradan başlardı hareketine, bir katar gibi, giderek
hızlanan, adımları sıklaşır ve uzardı önce, ardından, giderek yere yakınlardı
bedenini, upuzun bir boyluydu, dedesi eski türkmenlerin göçmeni. Ovasız
kalmıştı asırlarca, yemyeşil vadide koşacağına, bin bereketli sularla
yunacağına, kendisine amorti olarak sunulmuş İstiklal'i bir uçtan bir uca
kateder, kirli saçak sularıyla ıslanırdı. Deliydi.

Adımları sıklaşır ve uzardı önce, sonra bir adım, bir adım daha,
uçmağa özenirdi, yerden havalanır, tam düşmek üzere iken, o eğri büğrü
vücuttan iki kanat çıkar, kola dönüştürür bunları, kirli, sokağa değdirir,
hızına daha bir hız katar ve uçardı sonra.

O zamanlar ondan hızlı koşan bir kimse bulunmazdı.

Yıllar geçti, namı yürüdü Beyoğlu'nda, onu görmeye indi insanlar
herbir günün ardından daha da sıklaştılar, kalabalık oldu her yer, ağaç olup
çıktılar karşısına Tazı'nın; vadiden çıkıp ormana daldı deli.

Tramvay kondu sonra, tramvayla yarışır oldu Tazı, her seferinde
kazandı. Vatmanlar yüklendi düğmelere, kollara, yine de geçemediler bizim
deliyi. Bir un çuvalından çıkmış gibi beyazdı teni, yağmur suyuyla yunardı.

Koştu bir gün. İstiklal'in ortasında, orada, bir adam gördü, maymun
suratlı, sakallı bir adam. Adamın elinde bir tasmanın ipi vardı, bir köpeğe
bağlıydı. Ormanda koşarken deli oğlan, "Amca, dedi, köpeği bırakma!" Maymun
surat kaçırıverdi tasmanın ipini elinden, köpek peşine düştü Tazı'nın,
havlayarak. Azmetti, koştu, yakaladı Tazı'yı, sol topuğundan yakaladı,
ayakları çıplaktı hep Tazı'nın, kanadı.

Tazı topalladı o günden sonra. Koşamadı bir daha.

Köpek duruldu sonra. Topuğu bırakıp, yüzüne yaklaştırdı yüzünü
Tazı'nın, suratını yalamaya başladı. Garipti, köpekten çok panteri andırıyordu
yüzü. "Bu panteri bana versene," dedi maymun surata, maymun surat
panter-köpeğini bıraktı gitti.

İki sevgili olmuşlardı Tazı'yla panter. Panter herbir insandan, herbir
aşıktan daha çok sever Tazı'yı, Tazı ona pervane.

Bir gün aksak topal koşarlarken yine, iki ağaca tosladı Tazı, yere
kapaklandı. Ağaçlar insan suretine büründü ormandan sokağa. Tazı'yı
tekmelediler yerde, panter ileri atıldı, biri bir bıçak çıkardı, Tazı'ya
salladı

bıçak havada döne döne gitti, pantere saplandı. Panter öldü.



[ "Ya Muhammed!" dedi bir sahabe, cuma toplantısına dalarken, "benim
bir devem var, çok severim ben o devemi, acep ölünce, o da cennete girebilecek
mi?" Bu densizlikten herkesin canı sıkıldı, Ömer kalktı ayağa, bir eli çatallı
kılıcında, Muhammed Sallalahü Aleyhi ve Sellem el Muhallim işaret etti,
oturttu onu, sonra sahabeye döndü o nur yüzüyle, "Elbette ya Firaz! O da
seninle gelecektir." dedi ve Firaz el Münderiç iş bu müjdeyle mübarek kata
kabul olundu.]

14.11.1998

Bilgehan Demir
Arkabahçe Dergisi


Bilgehan Demir'in 'Uso'ya. İki topal' hikayesi
http://epigraf.fisek.com.tr/index.php?num=423
Emre Sururi tarafından, 08/04/2001 tarihinde gönderildi.
Epigraf: Online Türkçe Edebiyat Arşivi | http://epigraf.fisek.com.tr

epigraf     Bir önceki eser:   Sururi / Emre Sururi
<<< -- Rasgele bir eser -- >>>
   Bir sonraki eser:   The Green Knight / Iris Murdoch