Epigraf, Uzak Ülke projesinin elemanıdır

Hiçbir şeyim yok akıp giden sokaktan başka... | Cemal Süreya, Eşdeğeriyle Yan

Barbara / Jacques Prévert


Rappelle-toi Barbara
Il pleuvait sans cesse sur Brest ce jour-l…
Et tu marchais souriante
panouie ravie ruisselante
Sous la pluie
Rappelle-toi Barbara
İl pleuvait sans cesse sur Brest
Et je t'ai croisée rue de Siam
Tu souriais
Et moi je souriais de mˆme
Rappelle-toi Barbara
Toi que je ne connaissais pas
Toi qui ne me connaissais pas
Rappelle-toi
Rappelle-toi quand mˆme ce jour-l…
N'oublie pas
Un homme sous un porche s'abritait
Et il a crié ton nom
Barbara
Et tu as couru vers lui sous la pluie
Ruisselante ravie éspanouie
Et tu t'es jetée ses bras
Rappelle-toi cela Barbara
Et ne m'en veux pas si je te tutoie
Je dis tu … tous ceux que j'aime
Mˆme si je ne les ai vus qu'une seule fois
Je dis tu … tous ceux qui s'aiment
Mˆme si je ne les connais pas
Rappelle-toi Barbara
N'oublie pas
Cette pluie sage et heureuse
Sur ton visage hereux
Sur cette ville hereuse
Cette pluie sur la mer
Sur l'arsenal
Sur le bateau d'Ouessant
Oh Barbara
Quelle connerie la guerre
Qu'es-tu devenue maintenant
Sous cette pluie de fer
De feu d'acier de sang
Et celui qui te serrait dans ses bras
Amoureusement
Est-il mort disparu ou bien encore vivant
Oh Barbara
Il pleut sans cesse sur Brest
Comme il pleuvait avant
Mais ce n'est plus pareil et tout est abîmé
C'est une pluie de deuil terrible et désolée
Ce n'est mˆme plus l'orage
De fer d'acier de sang
Tout simplement des nuages
Qui crèvent comme des chiens
Des chiens qui disparaissent
Au fil de l'eau sur Brest
Et vont pourrir au loin
Au loin très loin de Brest
Dont il ne reste rien.

Jacques Prévert (1900 - 1977)

barbara




hatırla barbara,
o gün hiç durmamacasına yağıyordu yağmur Brest'e
ve sen
o yağmurun altında
gülümseyerek yürüyordun
ışıl ışıl, mutlu, sırılsıklam

hiç durmamacasına yağıyordu yağmur Brest'e
ve ben senlen
Siyam sokağında karşılaştım
gülümsüyordun
ben de gülümsüyordum

hatırla barbara,
benim tanımadığım sen
beni tanımayan sen
hatırla,
gene de o günü hatırla
unutma

bir sundurmanın altına bir adam sığınmıştı
sana adınla seslendi
barbara
ve sen
o yağmurun altında ona doğru koştun
sırılsıklam, mutlu, ışıl ışıl
ve kollarına atıldın
bunu da hatırla
ve sen diye hitabettiğim için sakın bana kızma
ben tüm sevdiklerime sen derim
onları yalnızca bir kez görmüş olsam bile
ben tüm sevenlere sen derim
onları hiç tanımasam bile

hatırla barbara,
unutma
mutlu yüzündeki, o mutlu şehrin üstündeki
o sakin ve mutlu yağmuru
denizin, askeri tersanenin, Ouessant gemisinin üzerindeki
o yağmuru

ooo barbara
savaş
ne büyük aptallık
sen şimdi ne oldun
bu;
demirden,
ateşten,
çelikten,
kandan
yağmurun altında

ya seni kollarında tutkuyla saran adam
öldü mü, kayıp mı, yaşıyor mu

ooo barbara
hiç durmamacasına yağıyor yağmur Brest'e
taa o zamanki gibi
fakat hiçbirşey aynı değil, hepsi darma duman şimdi
bu, korkunç ve mahzun bir keder yağmuru

bu;
demirden,
çelikten,
kandan oluşmuş
aynı fırtına değil artık
şimdi sadece
Brest'in üstündeki yağmur boyunca,
ölen köpekler gibi çatlayan bulutlar var

ve onlar
uzakta çürüyecekler,
artık hiçbirşeyi kalmayan Brest'in uzağında,

çok uzağında...


Çeviren: Reha Yunluel


BARBARA

Anımsa Barbara
Durmadan yağmur yağıyordu
Brest üzerinde o gün
Ve sen yürüyordun gülümseyerek
Yağmurun altında
Işıl ışıl hayran sırılsıklam
Anımsa Barbara
Aralıksız yağmur yağıyordu Brest üzerinde
Ve sana Siam sokağında rastladım
Gülümsüyordun
Ve ben de gülümsüyordum senin gibi
Anımsa Barbara
Ne ben seni tanıyordum
Ne sen beni
Anımsa
Anımsa o günü yine de
Unutma
Bir adam duruyordu bir kapının sundurması altında
Seslendi sana adınla
Barbara
Ve sen koştun ona doğru yağmurun altında
Sırılsıklam hayran ışıl ışıl
Ve atıldın onun kollarına
Anımsa bun Barbara
Kızma bana sen diyorsam sana
Sen derim ben tüm sevdiklerime
Bir tek kez görmüş olsam da onları
Sen derim ben bütün sevişenlere
Tanımasam da onları
Anımsa Barbara
Unutma
O ağır ağır yağan mutlu yağmuru
Senin mutlu yüzüne
O mutlu kentin üzerine
O denizin üzerine
O Quessant vapuru üzerine yağan yağmuru
Ah Barbara
Ne büyük budalalık savaş
O ateş o çelik o kan
O demir yağmuru altında
Şimdi ne oldun acaba
Seni kollarında sevgiyle sıkan
Öldü mü kayboldu mu ya da yaşıyor mu hala
Yağmur yağıyor durmadan Brest üzerinde
Önceden olduğu gibi tıpkı
Ama aynı değil artık bu ve herşey yıkılıp yok olmuş
Bir yas yağmuru bu korkunç ve acı,
Bu bir demir çelik kan yağmuru bile değil artık
Kendinden geriye
Hiçbir şey kalmayan
Brest'in uzağında, çok uzağında
Uzaklarda çürüyüp kokmaya giden
Ve su boyunca Brest'in üzerinde
Kaybolan köpeklere,
Çatlayıp ölen köpeklere benzeyen bulutlar yalnız.

Çeviren: Orhan Ülkülü

Jacques Prévert
Net


Jacques Prevert'in 'Barbara' şiiri ve onun iki çevirisi
http://epigraf.fisek.com.tr/index.php?num=381
Emre Sururi tarafından, 23/03/2001 tarihinde gönderildi.
Epigraf: Online Türkçe Edebiyat Arşivi | http://epigraf.fisek.com.tr

epigraf     Bir önceki eser:   Duyguya Taş / Özdemir Asaf
<<< -- Rasgele bir eser -- >>>
   Bir sonraki eser:   La Bohéme / Giacomosa Illica