Aşk-ı Memnu / Halid Ziya Uşaklıgil
Düşünüyordu ki işte bütün bir kış bunlardan uzak kalmıştı. Nihal'i
dinlerken hayalinin üzerine ışık tufanları, renk çağlayanları dökülmüş köşeler
açılıyor; Odeon sahnesinin bir yanını, Concordia'nın çılgınca bir eğlencesini
görüyor; sonra çıplak omuzlar, kollar, mini mini zarif beyaz satenden
iskarpinler hızlı bir uçuşla gözlerinin içinde uçuyordu.
O zaman yüreğinde derin bir özlem duyuyordu. Onun hayatı işte o
eğlence ortamının heyecanları içinde yuvarkanmalıydı. Nasıl olmuştu da koca
bir mevsimin o bitmez tükenmez gecelerini bu hüzünlü eskimiş yalının
koltukları içinde artık yaşlanarak ölümün soğukluklarından mangal altlarına
kaçan hasta kediler uyuşukluğu ile geçirmişti?
Kuşkusuz Bihter'i seviyordu. Hayatında hiç böyle derin ve uzun bir
sevda meydana gelmemişti. Bu, elbette, onun ilk ve sona aşkıydı; ama bu hep
böyle aynı buluşmalar, aynı saatlerde söylenen aynı sözler, aynı bağlılık
yeminleri ile karşılıklı alınıp verilen öpüşler, evliliğe özgü bir biçimde ve
anlamda sürüp gidecek miydi?
Yavaş yavaş bu sevişmenin hep bir çeşit tatları arasında yenilikler,
başkalıklar ister olmuştu. İlk haftalarda onları titreten, korkutan şeyler
oluyordu. Birbirlerine tamamıyla sahip oluncaya kadar aşıkdaşlıklarında daha
alınacak yollar, daha göze alınacak tehlikeler kaldıkça doyuma ulaşılacak
emellerin heyecanlı sıcaklığını duyarlardı. Ama sonra artık bu sevişmenin
sürmesinden başka beklenecek bir şey kalmayınca durgun saatler, o sessizliği
bir can çekişme ezincine benzer bir teviye saatler başlamıştı.
Halid Ziya Uşaklıgil
Aşk-ı Memnu
Halid Ziya Uşaklıgil'in 'Aşk-ı Memnu' romanından bir bölüm
http://epigraf.fisek.com.tr/index.php?num=331
Emre Sururi tarafından, 12/02/2001 tarihinde gönderildi.
Epigraf: Online Türkçe Edebiyat Arşivi | http://epigraf.fisek.com.tr
epigraf | Bir önceki eser: Charles Manson / Derya Bengi |
Bir sonraki eser: Zevrak ile Ebru / Halid Ziya Uşaklıgil |