Epigraf, Uzak Ülke projesinin elemanıdır

Gömmeden önce biraz gezdirin beni. | Cemal Süreya

Kurt Kanunu / Kemal Tahir


Kara Kemal Bey, Bir zaman bahçeye baktı. Yüzü yavaş yavaş kederleniyor, deminden beri çok haklı bir davayı ateşle savunur gibi sertleşmiş bakışları yumuşuyordu. İçini çekti:
-Yenik düşmüştük bikez... Yenik düşeni rakamların gerçeği bile kurtaramaz. Sıkıntılı bir sessizlik oldu. Karşımdakilerden biri, “Madem bu kadar aklınız rakama eriyordu da” dermiş gibi, “Balkan yenilgisinden sonra, dünya savaşına hangi hesapla girdik?” diye sordu. Kibarlık etmiş “ Girdiniz” dememişti. Bu soruda kıyıcı bir alay vardı. Bir politikacı için en müthiş ceza devletinin kendi elinde batmasıdır. Bunun hiçbir özrü yoktur. İmparatorluğu elimize geçirdiğimiz zaman nüfusu 35 milyondu. Yedi düvelin kağıt üstünde de olsa bizim saydığı bir milyon sekiz yüz bin kilometre kare toprağı vardı. Sınırları Kongo’yu, Sudan’ı, Eritre’yi, Somali’yi, içine alıyordu. Tunus, Fas, Libya, Mısır, Kıbrıs hemen kaybedilmiş değildi.
Bu koca imparatorluk bizim elimizde ölmüştü. Suç ne kadar büyükse, çekilecek cezanın da o kadar büyük olması gerekir. Biz dünyanın en ağır suçunu biraz tartaklanmayla savuşturulur, sandık. Bu anda yüzüme vuran darağacı gölgesi, suikast suçlusu olduğumdan değildir Emincim... Büyük suçun gölgesidir bu... Tarihin örneğini yazmadığı kurtlar boğuşmasına girip yenik düştük.
Kurtlukta düşeni yemek kanundur.


Öğleden sonra Gurbet Hala’yla Perihan mutfakta yemekle uğraşıyorlardı.Emin Bey,Alman komisyoncuyla görüşmeye gitmiş, Kara Kemal Bey “Abdülhamid-i Saninin Devr-i Saltanatı” kitabının ikinci cildine dalmıştı.
Saat on yediye yakındı.Bahçede yaprak oynamıyor, havanın yağmur sıkıntısı bastırdıkça bastırıyordu.
Kara Kemal Bey, kapının çalındığını duymamış, ancak Gurbet Hala’nın “kimdir o?” sorusuyla dalgınlıktan kurtulup kulak vermişti.
Çığlıklardan basıldığını anlayıp sıçradı.

Kemal Tahir
Kurt Kanun, Kemal Tahir,Tekin yayınevi


Kemal Tahir'in 'Kurt Kanun' romanından bir bölüm
http://epigraf.fisek.com.tr/index.php?num=929
Atilla Sırdar tarafından, 13/03/2002 tarihinde gönderildi.
Epigraf: Online Türkçe Edebiyat Arşivi | http://epigraf.fisek.com.tr