Epigraf, Uzak Ülke projesinin elemanıdır

Hiçbir şeyim yok akıp giden sokaktan başka... | Cemal Süreya, Eşdeğeriyle Yan

Modern hayat ve psikolojik sihhat / Dr. Alexis Carrel


akıl vücud kadar sağlam değildir. zihin hastalıklarının, tek
başlarına, bütün diğer hastalıkların topundan fazla olduğu dikkate
alınmağa lâyıktır. ve dolup taşan tımarhaneler ise, buralara
yerleştirilmeğe muhtaç olanları alamıyacak kadar kalabalıktır. nevyork
devleti içinde yirmi ikide bir kişi, c.w. beers'e göre, hayatının
herhangi bir devrinde, bir tımarhanede tedavi olunmak lâzımdır.
birleşik devletlerin hepsinde, akıl zâfından veya delilikten dolayı
tedavi altına alınmış olanların yekûnu, hastahanelerde tedavi edilen
veremliler yekûnunden sekiz kere fazladır. delilerin teavi edildikleri
müesseselere her yıl 68.000 kişi kabul edilmektedir. şayet müracaat ve
kabuller bu hızla devam edecek olursa bugün mekteblerde okumakta olan
çocuklarla gençlerden takriben bir milyonu, günün birinde, zihin
hastalığından dolayı tımarhanelere alınmak icab edecektir. 1932
senesinde, amerikada devlete bağlı hastahanelerde 340.000 deli vardı.
bundan başka, 81.289 abtal ve sar'alı tedavi altına alınmış ve 10.951
tanesi de serbest gezmekte bulunmuştu. hususî hastahanelerde
bakılmakta olanlar bu istatistiğe dahil değillerdir. memleketin heyeti
umumiyesinde 500.000 zayıf akıllı mevcuddur. diğer taraftan, milli
ijyen komitesi vasıtasiyle yapılan teftişler, umumî mekteblerde
terbiye gören çocuklardan 400.000 tanesinin sınıf derslerini takib
edemiyecek derecede zekâsız olduklarını göstermiştir. hakikatte, zihin
bozukluğuna tutulmuş kimselerin sayısı bundan çok fazladır.
hastahanelere yatırılmamış yurddaşlardan yüz binlercesinin psikonöroza
mübtelâ oldukları tahmin edilmektedir. bu rakamlar, medenî insanların
şuurundaki zâfın ne derece büyük ve gittikçe fazlalaşmakta olan bu zâf
meselesinin de modern cemiyet için ne kadar ehemmiyetli olduğunu
gösterir. akıl hastalıkları tehdid edici bir hal almaktadır. bunlar
veremden, kanserden, kalb ve yürek hastalıklarından ve hattâ tifüsten,
veba veya koleradan daha tehlikelidir. bunların tehlikesi yalnız
caniler sayısını çoğaltmasında değil, beyaz ırkları gittikçe daha
fazla bozmasındandır. caniler arasında milletin geri kısmındakinden
fazla zayı akıllı veya deli yoktur. vakıa hapishanelerde normal
olmayan pek çok adamlar görüldüğü doğrudur. fakat daha yukarıda işaret
ettiğimiz gibi canilerden bir kısmı hapsedilmiştir. polisçe tutulup
mahkemelerce ceza çarpılmağa ses çıkarmayanlar da zaten kusurlulardır.
zihin hastalıklarına sık rastlanılmaı modern medeniyetin pek büyük bir
hatasıdır. şüphe edilmemelidir ki yaşayış tarzımnız zihin bozuklukları
tevlid etmektedir.

demek ki modern tababet hakikaten insana has olan faaliyetlere
herkesin sahib olmasını temin edememiştir. zekâyı, bilinmeyen
düşmanlarına karşı müdafaa edece mevkide bulunmaktan uzaktır. bugünkü
hekimlik zihin hastalıklarının alâmetlerini ve akıl zâfının
çeşidlerini bilmekte ise de bu bozuklukların mahiyetinin tamamiyle
cahildir; bu hastalıkların beynindeki bünyevî âfetlerden mi, yahud iç
muhitin değişikliklerinden mi, yoksa iki sebebin her ikisinden mi
gediğini bilmemektedir. ihtimal ki asabî ve pskiolojik faaliyetler,
hem beynin hal ve vaziyetine ve hem de ankodrin guddelerince deveran
cümlesinin içinde serbest bırakılıp kanca dimağ höcrelerine götürülen
maddelere tâbi bulunmaktadır. bu guddelerdeki fonksiyonel
ihtilâllerin, beynin anatomik âfetleri gibi, bir takım nevroz ve
psikozları meydana getirdikleri şüphesizdir. bu hâdiseleri tamamiyle
bilsek bile pek ziyade ilerlemiş olmayız. uzuvları fiziyoloji izah
ettiği gibi akıl patolojisinin anahtarı da psikolojidedir. ancak,
fiziyoloji ilim, psikoloji ise ilim değildir. psikoloji henüz claude
bernard'ını veya pasteur'ünü beklemektedir. psikoloji henüz,
cerrahlığın berberler ve şiminin de lavoisier'den evvel simyacılar
elinde bulunduğu zamanki haldedir. bilgilerinin kifayetsizliğinden
dolayı modern psikolojileri ve bunların usullerini itham etmemelidir.
cehlimizin asıl sebebi mevzuun sonsuz mürekkebliğidir. asab
höcrelerinin, bunların irtisam ve iştirak liflerinin ve beyin ve
dimağdaki oluşların bilinmez âlemine nüfuz etmemize imkân verecek
tekniklere henüz malik değiliz.

schizophirénique alâmetlerele, meselâ, beyin kışrının bünyevî
bozuklukları arasındaki sahih münasebetleri keşfetmek imkânsızdır.
kroepelin'in ümidleri tahakkuk etmemiştir. belki de akıl
teşevvüşlerinin mesafevî temerküzü mevcud bile değildir. bazı
alâmetleri, hâdiselerdeki muvakkat teakubun intizamsızlıklarına ve
fonksiyonel bir cümlenin asabî unsurları bakımından zaman kıymetinin
tahavvüllerine atfetmek kabildir. bundan başka, biliyoruz ki gerek
firengi spirochet'i ve gerek uyku hastalığının bilinmeyen unsuru
tarafından bazı mıntakalarda ika olunan höcre tahribleri şahsiette
gayet mütebariz değişikliklere sebeb olmaktadır. bu bilgi müphem,
gayri katî teşekkül hailndedir. bir akıl ijiyeninin gelişmesi için
onun tamamlanmasını ve zihin hastalıklarının mahiyetinin belli
olmasını beklememek zarurîdir.

zihin hastalıklarının sebeblerini bilmek onların mahiyetlerini
bilmekten daha mühim olabilir ve bunlardan korunmamaızı temin
edebilirdi. görünüşe göre akıl zâfı ve delilik endüstriel medeniyet
ve onun yaşama tarzımızda yapmış olduğu değişiklikler için
vereceğimiz necat fidyesidir. bundan başka, akıl zâfı ve delilik,
ekseriya, irsen intikal, ve eksriya asabî cümlenin esasen muvazeneli
olmadığı insan gruplarında tezahür etmektedir. sinirli, acayip ve çok
hassas çocuklar meydana getirmiş olan ailelerde bir takım delilerin
ve zayıf akıllıların zuhur ettikleri görülmektedir. bununla beraber
zihin hastalıkları, bunlardan şimdiye kadar masum bulunmuş ailelerde
de müşahede olunmaktadır. şu halde, akıl patolojisi üzerinde modern
hayatın nasıl müessir olduğunu araştırmak lâzımdır.

halis kan köpek nesillerinde sinirliliğin arttığı müşahede
olunmaktadır. bunlar arasında, bazan, zayıf akıllı ve deli insanlara
kıyas olunabilecek tipler görülmektedir. bu hâdise, çok sun'î şartlar
içinde ve kurdlarla döğüşen çoban köpekleri olan cedlerininkinden
büsbütün başka gıdalarla büyütülmüş hayvanlarda vukua gelmektedir.
denilebilir ki hayatın yeni şartları içinde, insanda olduğu gibi
hayvanda da, bazı âmiller, asabî cümleyi zararlı bir şekilde tadile
mütemayil görünmektedir. fakat bu hâdisenin mekanizması hakkında
sarih bir fikir edinmek için uzun ve derin tecrübeye ihtiyaç vardır.
akıl zâfının ve deliliğin inkişafını kolaylaştıran şartlar, daha çok
hayatın endişeli, intizamsız ve telâşlı, gıdanın fazla kuvvetli veya
çok zayıf, firenginin sık, asabî cümlenin zaten sarsılmış, ahlâk
disiplininin yıkılmış, benliğin, mesuliyetsizliğin, dağınıklığın
mutad olduğu ve tabiî ıstıfanın da vuku bulmadığı itimaî topluklar da
tezahür etmektedir. bu âmillerle psikozun zuhuru arasında, muhakkak
ki, bazı münasebetler vardır. bugünkü yaşayışımızda henüz bizim için
gizli olan esaslı bir kötülük mevcuddur. yarattığımız yeni hayat
şarları içinde tamamiyle kendimize hâs faaliyetlerimiz fena ve eksik
bir şekilde inkişaf etmektedir. denilebilir ik modern medeniyetin
harikaları arasında insanın şahsiyete eriyip kaybolmağa mütemaylidir.

Dr. Alexis Carrel
Bilinmeyen İnsan


Dr. Alexis Carrel'dan 'Modern hayat ve psikolojik sıhhat' - zihin hastalıkları - zayıf akıllılar, deliler ve caniler üzerine
http://epigraf.fisek.com.tr/index.php?num=87
Onur Kırçal tarafından, 20/11/2000 tarihinde gönderildi.
Epigraf: Online Türkçe Edebiyat Arşivi | http://epigraf.fisek.com.tr

epigraf     Bir önceki eser:   Paris'te Nisan / Ursula K. LeGuin
<<< -- Rasgele bir eser -- >>>
   Bir sonraki eser:   Cümle / Haydar Ergülen