Epigraf, Uzak Ülke projesinin elemanıdır

Bu kimsenin suçu değil... Ben sadece yalnızım, o kadar. | Emre Sururi

Tegömlek / Cemal Süreya


Türk Dili dergisinde nicedir yapılan bir çalışma var: Batı kaynaklı
sözcüklere karşılıklar bulmak. Türk Dil Kurumu'nun uzmanları bu konuda uzun
süredir kafa patlatıyorlar. Bulunan karşılıklar arasında yayımlandığı andan
itibaren tutulan, hemen yazılarda, konuşmalarda kullanılmaya başlananlar da var
benimsenmeyenler, köşede kalıp unutulanlar da. Bu iş için ard arda bir kaç
kurul kuruldu. Son olarak Prof. Dr. Cemal Mıhçıoğlu ile Tahsin Saraç bu görevi
sürdürmekte. Batı kaynaklı sözcüklere karşılık bulmanın ne zor bir iş olduğunu
biliyorum. Yalnız dilimiz için değil, hayatımız için de yeni olan konularla
ilgili çünkü. Bu bakımdan, yapılan çalışmalara büyük saygım var. Ancak, öteden
beri, kurullardaki uzmanların tek yöntemle, bir çeşit çeviri yöntemiyle
çalıştıkları, bununla yetinme eğiliminde oldukları da gözden kaçmıyor. Diyelim
Batı kaynaklı bir sözcüğün Türkçe karşılığı aranıyor, o sözcüğün bir çok Batı
dilindeki kökleri araştırılıyor, onların Türkçedeki karşılığı sayılabilecek
köklere bakılıyor, çevirisi yapılıyor. Belki de en önemli yöntemlerden biri de
bu. Ama bir dilin oluşumuyla ilgili öneriler tek yönteme oturtulmamalıdır
diyorum. Birkaç yöntemi, birkaç yolu bir arada denemeli. Sözgelimi derginin
Aralık sayısında "Tshirt" sözcüğüne karşılık aranırken de aynı yöntem
uygulanmış. Tshirt'ün anlamı İngilizcede T biçimi gömlek olduğuna göre, sözcüğe
"tegömlek" karşılığı verilmiş. Bence kavramlar için, hele soyut kavramlar için
geçerli olabilen çeviri yöntemi, günlük hayattaki nesneler için sözgelimi
giyilecek şeyler için son derece yetersiz,hatta yanlış olabilecek bir
yöntemdir. Bu gibi sözcüklerde yabancı dildeki köklerden değil, nesnenin
kendisinden (Türkiye'deki kendisinden) çıkış yapmamız gerek. Yoksa işi kolaya
vurmuş oluruz. Türkçenin kendi dehasından çıkmadıkça, önerilen sözcükler birer
öneri olarak kalacaktır. Çeviri yöntemi soyut kavramlarda işe yarıyor da, bu
tür sözcüklerde tökezliyor. Hayatın sürükleyip getirdiği, getirebileceği,
getirmesi gereken sözcükleri bir önseziyle bulmak, ayıklamak önemli. Bunun için
de devinen Türkçenin içinde bir tarama çalışması yapılması önemli. Bence
karşılık aranan her sözcük için dille yakından ilgilenen başka uzmanlara,
yazarlara, şairlere, kurum üyelerine önceden danışılsa, onların önerileri kurul
önüne gelse, son karar bu öneriler de iyice irdelendikten sonra verilse çok
daha iyi olur. Kurul da daha sağlıklı, denebilirse daha belgeli, daha silahlı
çalışma olnağı kazanabilir. Bu arada çeviri yöntemini de kendisi işletir.

Ayrıca, kurul üyesinin Türkçe alanda inandırıcı, kanıtlayıcı bir
kimlite olması da gerekir. Bence Prof. Dr. Cemal Mıhçıoğlu'nun dil konusundaki
uzmanlığı tanıtlanmayı bekleyen bir noktada durmaktadır. Sayın Profesör belki
bu tür 5-6 kişilik bir kurulun çok değerli bir kurulun üyesi olabilirdi; ama
iki kişilik bir kurulun yükünü omuzlayabilecek biri olduğunu sanmıyorum onun.

Neden mi? Tshirt'ün Türkçesini bulmak, yalnız o sözcüğün yabancı
dillerdeki serüvenini aramakla değil, Türkçe içinde, Türkiye'deki hayata
ilişkin türlü sorular yöneltmekle, birdil erginliğine ulaşmış olmakla
gerçekleşebilir. Bu tür gömleği ilk kimler giydi? O zmanki gömlekler nasıldı? O
sıralarda yeni çıkan gömleklere ne ad veriliyordu? Yeni çıkan kemerlere,
pantolonlara ne ad veriliyordu? Şimdi halk arasında ne adlar veriliyor.
Dilimizde kaç çeşit gömlek adı var? Düğmeler? Kısacası, bir sürü soru. Bunların
irdelenmesi yapılmadan Tshirt'e tutup "tegömlek" demek fazla kestirme yoldan
gitme olmuyor mu? Hem hangi gömlekte T yok ki bugün!

Diyeceğim, yalnızca çeviri yöntemine dayanmak iyi bir yol değil. Hiç mi
yararı yok bunun? Var elbet: İsteyen yabancılar dilimizi daha kolay öğrenirler
o sözcükler tutunca. Ama iş bu kadarla kalacaksa, bırakalım, "tshirt", "tişört"
olarak kalsın, hiç değilse, biz yabancı dili daha kolay öğreniriz.

Cemal Süreya
Şapkam Dolu Çiçekle


Cemal Süreya'dan 'Türkçeye giren yabancı kelimeler' hakkında
http://epigraf.fisek.com.tr/index.php?num=290
Emre Sururi tarafından, 08/02/2001 tarihinde gönderildi.
Epigraf: Online Türkçe Edebiyat Arşivi | http://epigraf.fisek.com.tr

epigraf     Bir önceki eser:   Sıcak Nal / Cemal Süreya
<<< -- Rasgele bir eser -- >>>
   Bir sonraki eser:   Türkü / Cemal Süreya